Karanlık kış günlerinin geride kalması ve güneşin sıcak yüzünü artık daha çok hissettirmesi ile beraber insanlar dışarda daha çok vakit geçirmeye, kendini yenilemeye hazırlanan doğa ile iç içe olmaya başlıyorlar. Bununla beraber her yıl bu zamanlarda kendinizi iyi hissetmiyor ve kaşıntı nedeni ile sık sık elinizle burnunuzu yukarı doğru itiyorsanız, bunun sonucunda da burnunuzda yatay bir çizgi oluşuyorsa, bir de göz altlarınızda ödem meydana gelmişse siz de bahar alerjisi ya da halk arasındaki ismi ile saman nezlesinden muzdarip olabilirsiniz...


Baharın gelmesi ile beraber görülen mevsimsel alerjik rinit, diğer adıyla bahar ya da saman nezlesinin en sık görülen alerjik hastalıklardan biri olduğunu belirten Medline Adana Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Dr. Murat Arslanhan konu hakkında önemli bilgiler verdi.

Yıl boyu sürebilir…

Hastalığın belirli mevsimlerde meydana gelen türüne mevsimsel rinit denildiğini söyleyen Dr. Murat Arslanhan, alerjik rinitin tüm yıl boyunca süren tipinin ise perenial rinit olarak adlandırıldığını belirterek, “Bunun nedeni genellikle yıl boyunca ortamda bulunan hayvan tüyü, çeşitli kimyasallar veya ev tozu gibi alerjen faktörlerdir” dedi.

Hastalığa yatkınlık önemli

Hastalığın özellikle alerjik yatkınlığı olan kişilerde daha sık görüldüğünü anlatan Dr. Murat Arslanhan, “Hastalık, küçük yaşlarda oluşabileceği gibi, ileri yaşlarda da görülebilir. Genellikle ömür boyu sürer ancak, ileri yaşlarda şiddeti azalabilir. Ancak kendiliğinden geçme olasılığı çok düşük olup soruna neden olan alerjenlerden uzak durmak önemli faydalar sağlar” dedi.

Bu belirtilere dikkat!

Alerjik rinitin belirtilerini; hapşırma, gözlerde, burunda kaşıntı, burun tıkanıklığı, burun akıntısı ve bazen baş ağrısı olarak sıralayan Dr. Murat Arslanhan, “Kimi hastalarda işitme problemleri, boğaz ağrısı, ses kısıklığı ve öksürük de görülebilir. Yakınmalar, bazı kişilerde bütün bir yıl boyunca sürerken, bazılarında ise belli mevsimlerde artış gösterebilir” dedi.

Hastanı öyküsü araştırılmalı

Alerjik rinit teşhisinde hastanın yaşı, hangi ortamlarda şikayetlerinin arttığı, daha önce hangi ilaçları kullandığı ve özellikle ailesinde alerjisi olan başka kimse olup olmadığının mutlaka araştırılması gerektiğini söyleyen Dr. Murat Arslanhan, “Alerji genetik bir hastalık olduğundan, ailede başka bireylerde alerji olması tanı konmasında önemlidir. Hastanın öyküsü ve muayene bulguları alerjiyi düşündürüyorsa, alerji testleri uygulanır. Bu testler deri testleri ya da kanda alerjenlerin incelenmesi şeklinde yapılır. Özellikle alerji tedavisine cevap vermeyen kişilerde detaylı burun muayenesi, çocuklarda geniz eti, erişkin hastalarda ise kıkırdak eğriliği, burun polipleri, sinüzit olup olmadığı araştırılmalıdır” dedi.

Bunlardan uzak durun!

Alerjik belirtilerin kontrolünün birden fazla tedavi yönteminin birlikte uygulanmasıyla sağlandığını anlatan Dr. Murat Arslanhan, “Alerjenle karşılaşmanın önlenmesi, ilaç ve aşı tedavisi bu yöntemler arasında sayılabilir. Ancak ilk ve en önemli aşama alerjik rinite neden olan etkenlerden uzak durmaktır” diyerek çevresel faktörler çok yaygın olduğundan korunmanın çok kolay olmayacağını ancak bazı önlemler alınarak durumun hafifletileceğini söyledi.

-Polen mevsiminde pencere ve kapıları kapalı tutun

-Klimalardaki filtreleri her ay değiştirin

-Evinizde bitki yetiştirmeyin

-Evinizde tüylü hayvan beslemeyin

-Kuştüyü yastık, yün yastık-yorgan, yatak yerine sentetik olanlarını kullanın

-Sigara içmeyin ve yanınızda içirmeyin