Eski Rektör Durmuş Deveci’nin, Kahramanmaraş Sütçü imam Üniversitesi Kampüsüne  girmesi yasaklandı.

Deveci'nin üniversite içerisinde yaptıkları ayyuka çıkmış çeşitli basın mensuplarına dava açarak susturmaya baskılamaya çalışmıştı. ama işler umduğu gibi gitmedi.. önce görevden alındı, hemen arkasından memurluğu bitti açığa alındı ve Kahramanmaraş sütçü imam üniversitesi kampüsüne girmesi yasaklandı..

Dilerseniz kısaca Deveci'nin neler yaptığını hatırlatalım...

Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Rektörü Durmuş DEVECİ, 2015 Kasım’ındaki rektörlük seçimlerinde FETÖ’cü öğretim üyelerinin desteğini alarak sandıktan üçüncü sırada çıkmış ve YÖK’ün Sayın Cumhurbaşkanı’mıza sunduğu listede yer alarak atanmıştır.

            Göreve geldikten sonra üniversiteye bilimsel, teknolojik, akademik ve fizikî gelişmişlik adına ciddi bir yatırım yapmamış, bir proje ortaya koyamamıştır. Üniversitede önceki rektör döneminde başlayan projeler ağır aksak yürümektedir.

            Rektör DEVECİ, göreve geldikten sonra seçimlerde aldığı desteğe diyet borcu olarak FETÖ’cülere kadrolar vermiş, bir kısmını terfi ettirmiş, FETÖ’cülerin geçmiş dönemde örgüt lehine yaptıkları yolsuzluklara dair soruşturmaların üstünü örtmüş, 15 Temmuz sonrası FETÖ soruşturmalarında adil davranmamış, bazı FETÖ’cüler hâlâ görevine devam ederken bazı masum üniversite mensubu mağduriyet yaşamıştır.

            Rektör, üniversitede profesörlük kadrosu alması gereken bazı öğretim üyelerine kadro vermezken, kendisine muvafık gördüğü kimselere hemen kadro açabilmektedir. FETÖ’cülerle beraber Yeni Türkiye anlayışına muhalif, milli bir ruh taşımayan, ahlâki problemleri olan bazı şahısları kadro açarak üniversite bünyesine almıştır. 28 Şubat bakiyesi rektör ve öğretim üyeleriyle “Ordu Göreve!” pankartları eşliğinde Anıtkabir’e yürüyen,  AK Parti’ye ve başbakanlığı döneminde Cumhurbaşkanı’mıza sosyal medyadan hakaret eden bazı öğretim üyelerini idari görevlere getirmiş, bunlar içinden FETÖ’cüleri soruşturma komisyonuna atadığı olmuştur.

            Rektör, göreve geldikten sonra 28 Şubat uygulamalarını andırır şekilde üniversiteye kart okutma sistemi kurdurarak öğretim üyelerine mesai saatleri içinde kart okutma mecburiyeti getirmiştir. Bu uygulamayla, bilfiil ders işlenmeyen ve kâğıt üzerinde resmiyet gereği kaydı geçen “Öğrenci Danışmanlığı” ve “Uzmanlık Alan Dersi” saatlerinde, bilimsel araştırma yapması gereken öğretim üyelerini odalarında oturmak zorunda bırakmıştır. Bastığı kart sistem hatası sebebiyle kayda geçmeyen öğretim üyelerinin ücretlerini kesmiş, yanlışlığın düzeltilmesi için resmi başvuruda bulunan bazılarının itirazları reddedilmiş ve bu durumdaki öğretim üyelerine, “Fîsebilillah çalışacaksınız!” ifadesini kullanmıştır. Kanuna aykırı bu uygulama, Eğitim Bir-Sen Üniversite Şubesinin yargıya taşıması neticesinde mahkeme kararıyla iptal edilmiş, ancak Rektör, mahkeme kararını uygulamamış, hileli bir yola başvurarak üniversite senatosundan çıkardığı yönergeyle uygulamayı devam ettirmiştir.

Üniversite öğretim üyelerinin, kurdurduğu kart okutma sistemindeki teknik hata sebebiyle hak ettiği ücretleri ödemeyen ve sistemin hatasıyla öğretim üyelerini cezalandıran Rektör, öte yandan, ihalelerdeki usulsüzlükler sebebiyle devleti 50.000.000. (otuz milyon) TL.nin üzerinde bir rakamla zarara uğratmıştır.  

            Rektör DEVECİ, kendi etrafına toplanan ve ona destek veren bazı kimselere haksız menfaatler temin etmenin yollarını açmıştır. Üniversitede kanuna aykırı bir şekilde 6-7 kalemden ücret alan üniversite personeli bulunmaktadır.

            Rektör, üniversitedeki ve üniversiteyi temsilen katıldığı toplantılarda, bir rektöre yakışmayacak basitlikte, insicamsız ve dağınık bir üslûpla hayatını, hatıralarını ve faziletlerini anlatmakta, YÖK Başkanı ve Sayın Cumhurbaşkanı’mızın kendisini desteklediğini ve gelecek dönem de rektörlüğünün garanti olduğunu dile getirmektedir.

            Üniversitede bazı öğretim üyeleri, “YÖK bu ruh hastasını başımıza musallat etti. Bizi dengesiz birisinin insafına terk etti.” şeklinde serzenişlerde bulunurken, bazıları, Rektörün üniversiteyi bilimsel, hukuki, psikolojik ve sosyolojik hiçbir hassasiyet gözetmeksizin kaba uygulamalarla babasının çiftliği gibi kullandığını, dile getirmekte, bazı öğretim üyeleri ise uygulamalardan daralarak söz konusu Rektöre gıyabında galiz ifadelerle küfürler etmektedir.

            Rektör DEVECİ, yanlış uygulamalara itirazını dile getiren bazı üniversite personeline de değişik cezalar verdirmiştir.

            28 Şubat’tan fırlamış görüntüsü veren Rektör, üniversitede huzur bırakmamış, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesinin ağır bir imtihanı hâline gelmiş ve bu durum hâlâ devam etmektedir.

            Üniversite öğretim üyeleri ve diğer personel, yetkililerden aciliyetle KSÜ’de, hak, adalet ve akademik anlayışa sahip bir idarenin tesisi için gereğinin yapılmasını beklemektedir.

KSÜ Rektörü Prof. Dr. Durmuş DEVECİ, göreve atandığından bu yana gerçekleştirdiği haksız ve akademik / ilmî anlayışa uymayan uygulamalarıyla kamuoyu vicdanını rahatsız etmektedir. Rektörün göreve geldiği günden bu yana ortaya koyduğu tavır ve buna bağlı uygulamalarından bazıları şunlardır:

            Rektör Prof. Dr. Durmuş DEVECİ, rektörlük seçim sürecinde o zamanki adıyla PARALEL YAPI, şimdiki sıfatıyla FETÖ ile irtibata geçip oylarını alarak sandıktan çıkmış ve süreç rektör olarak atanmasıyla neticelenmiştir.

            Rektör, göreve geldikten sonra diyetini ödercesine bazı FETÖ’cülere kadro açarak atamalarını yapmıştır. Bunlardan bazıları 15 Temmuz sürecinde ihraç olunmuştur.

Bunun yanında bir üniversitede bulunmasında ahlâki ve mili menfaatler açısından sakınca bulunan bazı kimseler de kendilerine kadrolar açılarak bu kadrolara atanmıştır.

            Rektör DEVECİ, FETÖ soruşturma komisyonuna netameli isimler atamış, komisyon başkanı hakkında daha önce çalıştığı üniversite ile ilgili yolsuzluk iddiaları gündemde dururken, diğer komisyon üyelerinden çocukları FETÖ okullarında okuyanlar, 28 Şubat bakiyesi dönemde “ORDU GÖREVE!” pankartı eşliğinde Anıtkabir’e yürüyen üye bulunmaktadır.

            FETÖ soruşturma komisyonunun ihraç ettiği, ancak örgütle irtibatı bulunmadığı tespit edilip görevine geri dönen öğretim üyesi ve personel bulunduğu ve kendilerine iftira atılan bazı öğretim üyesi ve personel uzun uzun soruşturulduğu hâlde, FETÖ mensubu olduğu ayan beyan ortada olan bazı öğretim üyeleri ve personel hakkında epey bir ayak sürümeden sonra ancak soruşturma açılabilmiştir.

            FETÖ soruşturma komisyonunda, çocukları FETÖ okullarında okuyanlar bulunurken, FETÖ ile bağı olmayan İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Yahya YAŞAR, problemli çocuğunu ikna edemediği için kerhen bir FETÖ okulunda tutmak zorunda kaldığı ve 15 Temmuzdan 1 ay önce de bu okuldan aldığı hâlde, bu durumu örgütle irtibat delili sayılarak ihraç edilmiş ve Rektör bu haksızlık ve mağduriyete göz yummuştur.

            Üniversitede hizmet yılını doldurarak profesörlük unvanı almayı hak eden bazı öğretim üyelerine bu unvan Rektör tarafından verilirken, profesörlüğü hak eden bazı öğretim üyelerine ısrarla verilmemektedir.

            Üniversitede kanuna aykırı bir şekilde öğretim üyelerine kart okutma mecburiyeti getiren Rektör DEVECİ, mahkemenin uygulamayı iptal eden kararına rağmen uygulamayı devam ettirmektedir. Bununla beraber sistem hatasından dolayı, zaman zaman kart okutan öğretim üyelerinin bu işlemleri kayda girmemekte, bundan dolayı o zaman zarfına /saatlere / günlere ait ücretleri ödenmemekte, verilen itiraz dilekçeleri de reddedilmektedir.

            Yaptığı usulsüz ihalelerle de devleti 50. 000.000. TL üzerinde zarara uğrattığı iddia olunan Rektör DEVECİ, maalesef kanun nizam tanımadan pervasızca ve keyfi uygulamalarına devam etmesi, devletine bağlılığı vecibe bilen Üniversite ve Kahramanmaraş kamuoyunda derin bir hayâl kırıklığı meydana getirmiştir.

            Şimdi insanımız soruyor: “15 Temmuz ve takip eden günlerde / aylarda uğruna meydanlara döküldüğümüz devletimiz ve güzide yetkilileri nerede? Biz bu feragati, birileri irademizden güç devşirsin, sonra da elde ettiği bu güçle hukukumuza gadretsin diye mi ortaya koyduk?”

            Kahramanmaraş ve Üniversite kamuoyu, devletinden ve ilgililerinden KSÜ Rektörünün sebebiyet verdiği maddi ve manevi mağduriyetlerin giderilmesini beklemektedir.

haber/Ebru Sema Akkurt

kenthaber46/ www.maraskenthaber.com