Bugun...
Bizi izleyin:



KIŞ HASTALIKLARINDAN KORUNMANIN YÖNTEMLERİ NELERDİR? İŞTE CEVABI...

Tarih: 24-12-2019 15:05:27 + -


İNFLUENZA AŞISININ ÖNEMİ NEDİR, KİMLER YAPTIRABİLİR? KIŞIN HANGİ BESİNLER TÜKETİLMELİDİR? İŞTE CEVABI...


KIŞ HASTALIKLARINDAN KORUNMANIN YÖNTEMLERİ NELERDİR? İŞTE CEVABI...

Kış Mevsiminin yaklaşması ile Grip vakalarda beklenen artışlarla ilgili Necip Fazıl Şehir Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Uzm. Dr. Evrim GÜLDEREN açıklamalarda bulundu. Eylül, ekim aylarında görülmeye başlanan daha sonra Kasım aralık ve ocak aylarında görülme sıklığı artan İnfluenza (grip) vakalarının salgın olarak tanımlanmaması gerektiği belirten Uz. Dr. Evrim GÜLDEREN, vaka sayılarının beklenen bir düzeyde olduğunun belirtti.

 

Hasta kişilerin virüs taşıyan solunum salgılarının damlacık yoluyla başka kişiye geçmesi ile bulaşma gerçekleştiğini belirten Uz. Dr. Evrim GÜLDEREN, ‘özellikle çocuklar için günlük yaşamda temas edilen yüzeylerden de masa, kapı kulpu, oyuncak gibi yüzeylerden bulaşabileceği ve Grip olan kişilerle aynı ortamda olabildiğince bulunmamak bulaştırıcılığı önleyebilmektedir. Virüs bulaştığı yüzeylerde 2-8 saat boyunca canlılığını koruyabilmektedir.  Virüs bulaştıktan sonra belirtilerin çıkması 1-4 gün sürmektedir. Klinik olarak akut solunum yolu enfeksiyonu yapar ve akut solunum yolu enfeksiyonu yapan diğer etkenlerden ayırt edilemez. Ani başlayan ateş, kuru öksürük, boğaz ağrısı, burun tıkanması ya da akması, baş ağrısı, gözlerde sulanma, kas ağrısı ve halsizlik bulguları olabilir. Küçük çocuklarda ateş daha yüksek; iştahsızlık, bulantı-kusma gibi mide-bağırsak yakınmaları daha sık ve ateşli havale geçirme eğilimi daha fazla olabilir. Yaklaşık olarak 1-2 haftalık bir sürede tamamen iyileşir fakat yaşlılar, çocuklar ve diğer duyarlı gruplarda gerekli tedaviler yapılmadığı takdirde akciğer, kalp veya beyin enfeksiyonu gibi ağır komplikasyonlar ortaya çıkabilir.” dedi


 

 

İNFLUENZAYA KARŞI KORUNMADA EN ETKİLİ YÖNTEM AŞI

 

Aşılanmanın önemine vurgu yapan, Uz. Dr. Evrim GÜLDEREN sözlerine şöyle devam etti: “İnaktive edilmiş virüslerden hazırlanan aşılar bağışıklandırma için kullanılmaktadır. Aşı bir sezon önce dolaşan virüslerden hazırlanmakta olup Aşının etkinliği virüsün antijenik yapısını hızlı değiştirmesi nedeniyle %70-90 düzeyindedir. Her sene tekrarlanan aşılanmalar farklı antijenik yapıdaki virüsleri de kapsamaya başlayacağı için aşı etkinliğini arttıracaktır. Aşılanma hastalığın ağır geçmesini ve komplikasyonlarını engellemektedir.’’

 

KİMLERE İNFLUENZA AŞISI YAPILMALI?

 

Komplikasyonların azaltılması adına Riskli grup olarak belirttiğimiz insanların mutlaka aşılanmaları tavsiye edilmektedir.

 

-65 yaş üzeri ve 6 yaş altı kişiler,


-Astımlı çocuklar ve kronik kardiopulmoner hastalığı olanlar,


-Şeker hastalığı, böbrek hastalıkları ya da bağışıklık yetmezliği olanlar,


-Uzun süreli aspirin tedavisi alanlar (İnfluenza virüsü ile Reye Sendromu olasılığı),


-İnfluenza sezonunda gebeliğinin ikinci ya da üçüncü trimesterinde olacak kadınlar,


-Grip virüsünü riskli gruplara taşıyabilecek kişiler: Sağlık çalışanları, yaşlı bakım evlerinde çalışanlar, ev ziyareti yapanlar, grip açısından riskli kişinin ev halkı,


-HIV ile enfekte kişiler mutlaka influenza aşısı yaptırmalıdırlar.

 

 

KİMLERE İNFLUENZA AŞISI YAPILMAMALI

 

-Altı aydan küçük bebeklere,


-Yumurta alerjisi olanlara,


-Yüksek ateşi olan erişkinlere bu aşı yapılmamalıdır.


 

İNFLUENZA AŞILAMASINDA DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER


-Aşı, İnfluenza sezonundan önce eylül-kasım aylarında yapılmalıdır.


-Diğer aşılarla (Pnömokok, MMR, Hemofilus influenza B ve OPV) birlikte yapılabilir, Ancak farklı bölgelerden kas içine uygulanmalıdır.


-Aşı dokuz yaşından küçüklere bir ay ara ile iki doz yapılmalıdır.
-Emziren anneler aşı olabilir.

 

Aşı uygulamasından sonraki 6-12 saatte ateş, halsizlik ve kas ağrısı gibi yan etkiler olabilir. Yan etkiler 1-2 gün sürer, ender olarak aşırı duyarlılık reaksiyonları görülebilir.
 

 

HASTALIĞIN TEDAVİSİNDE ANTİBİYOTİKLERİN ETKİSİ YOK
 

Grip tedavisinde Antibiyotiklerin yerinin olmadığını belirten Uz.Dr.Evrim GÜLDEREN şunları kaydetti: “Antiviral ilaçlar, hastanın şikayetleri başladıktan sonraki 48 saat içinde hatta ilk 24 saat içinde kullanılırsa etkili olabilmekte, Antiviral ilaçların yanında; ateş düşürücü ve ağrı kesici ilaçlar, burun akıntısını ve tıkanıklığını giderici ilaçların kullanılması, yatak istirahati, bol sıvı alınması, hasta odasının sık sık havalandırılması grip tedavisinin temel taşlarıdır. Eller sık sık yıkanmalıdır. Komplikasyon gelişen vakalar yatarak tedavi edilmelidir. Antibiyotikler, influenza virüsüne karşı etkili olmadığı için kullanılmamalıdır. Grip vakalarında hastalık seyri 10 günden fazla sürenler, daha komplike bir hastalığa yakalanma riski oluştuğu zaman Uzman Hekim tavsiyesi ile tedaviye Antibiyotik dahil edilebilmektedir.”


 

İNFLUENZA’YA KARŞI KORUNMAK İÇİN BU ÖNERİLERE KULAK VERİN
 

1.Korunmada en etkin yol aşılanmadır.


2.Bulaşmayı önlemek için öksürme, aksırma sırasında ağız ve burun kâğıt mendille kapatılmalı, mendil çöpe atılmalıdır.


3.Grip olan kişiler başkaları ile yakın temastan kaçınmalı, hastalık döneminde işe ve okula gitmemelidir.


4.Grip olanların maske takması (cerrahi maske, standart maske) bulaşmanın önlenmesinde yardımcı olacaktır.


5.Ellerin sık sık su ve sabunla yıkanması hastalıktan korunmaya yardımcı olur.

 

 

 

Balkabağı

 

Lif açısından zengin, yüksek miktarda beta karoten içeren balkabağı, vücudu mikroplardan korurken zararlı radikallerle de savaşıyor. Balkabağı, içerdiği mineraller sayesinde antioksidan kapasitenin artmasına ve bağışıklığın güçlenmesine yardımcı oluyor. Balkabağının bol miktarda sahip olduğu C vitamini, soğuk algınlığına ve virüslere karşı kalkan görevi görürken hastalık esnasında daha hızlı bir iyileşme sağlıyor.

 

 

 

Yeşil soğan

 

Doğal bir antibiyotik olan yeşil soğan, soğuk algınlığı, nezle ve grip gibi hastalıklarla savaşmak için vazgeçilmez bir besin. Zengin C vitamini ve mineral deposu olan yeşil soğan, mikroplarla savaşırken aynı zamanda özellikle çocuklarda ciddi sorunlar yaratabilen boğmaca, astım gibi şiddetli hastalıkla baş etmede de oldukça etkin.

 

 

 

Ispanak

 

K vitamini, folik asit, demir ve kalsiyum yönünden zengin olan ıspanak, içeriğindeki C vitamini ve antioksidanlar sayesinde enfeksiyonlara karşı savaşarak bağışıklık sistemine yardım ediyor. Yine içerdiği bol miktarda lif ile bağırsak dostu sebzeler arasında yer alan ıspanak, kabızlıktan korunmaya da yardımcı oluyor.

 

 

 

Turunçgiller

 

Greyfurt, portakal, limon, mandalina gibi besinler tam bir C vitamini deposu olarak tanımlanıyor. Aynı zamanda antioksidan özelliği de olan bu besinleri mevsimi olan kış aylarında tüketmek grip ve soğuk algınlığından korurken posaları sayesinde bağırsak sistemi de yarar görüyor.

 

 

 

Kivi

 

Özellikle grip ve nezle gibi solunum yolu enfeksiyonlarına karşı fayda sağlayan kivi içerdiği bol miktardaki C vitamininin yanı sıra aynı zamanda A, E, K vitaminleri ve kalsiyum, magnezyum, fosfor, potasyum açısından da oldukça zengin bir besin. Kivinin aynı zamanda kış aylarında artan astım ataklarını önlemede de etkisi olduğu biliniyor.

 

 

 

Brokoli

 

Lahanagiller familyasının bir üyesi olan brokoli, A, C, D, E, K vitaminleri ile demir, kalsiyum ve potasyum gibi mineralleri yüksek oranlarda barındıran bir besin. Çiğ ve haşlanarak tüketilebilen brokoli, grip ve soğuk algınlığı gibi hastalıklardan korunmada etkili oluyor. Brokoli aynı zamanda içeriğinde bulunan “sulforaphne” ile bağışıklık sistemini güçlendirmeye de yardım ediyor.

 

 

 

Yağlı tohumlar

 

Ceviz, badem ve fındık gibi yağlı tohumların E vitamini, çinko, magnezyum, omega 3 gibi yağ asitleri ile mineral içeriklerinden dolayı bağışıklık sistemini güçlendirdikleri biliniyor. Bu nedenle günde bir avuç içi kadar olmakla beraber çiğ olarak tüketmek özellikle kışın hastalıklardan korunmada faydalı oluyor.

 

 

 

Yeşil biber

 

Soğuk algınlığı, nezle ve gripten korunmak için bol miktarda C vitamini içeren besinlerin tüketilmesi önem taşıyor. Yeşil biber de içerdiği yüksek orandaki C vitamini ile hem koruyucu hem de tedavi edici etkiye sahip besinlerden. Bu nedenle yeşil biberi sabah kahvaltısı veya diğer öğünlerde çiğ olarak ya da yemeklerin yanında salatalarda tüketmek hastalıklara karşı korunma sağlıyor.




Bu haber 5202 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

DİĞER Sağlık Haberleri

ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
FOTO GALERİ
  • Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Otobüsleri Güzergahları
    Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Otobüsleri Güzergahları
  • Atatürk
    Atatürk
  • Fantastik
    Fantastik
  • Yurdum İnsanı
    Yurdum İnsanı
  • Bebişler
    Bebişler
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
  • ÇAKICI REİS SON KLİP www maraskenthaber com
    ÇAKICI REİS SON KLİP www maraskenthaber com
  • Amerikalı Çocuklar Türk Yemeklerini Tadıyor!
    Amerikalı Çocuklar Türk Yemeklerini Tadıyor!
  • Leğenin İçindeki Gorilin Profesyonellere Taş Çıkartan Dans Performansı
    Leğenin İçindeki Gorilin Profesyonellere Taş Çıkartan Dans Performansı
  • Avrupa'nın En Uzun Bacasına Tırmanan Çiftin Akıllara Durgunluk Veren Macerası
    Avrupa'nın En Uzun Bacasına Tırmanan Çiftin Akıllara Durgunluk Veren Macerası
  • Kütür Kütür Bambu Ağacı Yiyen Panda
    Kütür Kütür Bambu Ağacı Yiyen Panda
  • Pixar Filmlerinin 1984'ten Günümüze Evrimi
     Pixar Filmlerinin 1984'ten Günümüze Evrimi
VİDEO GALERİ
YUKARI