Orta Doğu bölgesi tarihin hemen her döneminde büyük önem taşımıştır. Birçok farklı

Kültürü ve inancı içerisinde barındıran Orta Doğu menfaat ve çıkarlar doğrultusunda

Birçok çatışmaya sebebiyet vermiştir. Şimdilerde olduğu gibi…

Orta Doğu’nun uluslararası taşıdığı önem sadece sahip olduğu doğal kaynak zenginlikleri

İle sınırlı değil aynı zamanda dünyanın en önemli hava, kara, deniz ulaşımı ve istila yollar üzerinde bulunma özelliğine sahip bir bölge olmasıdır. Birçok din için kutsal sayılan Kudüs şehrinin de bura da olması ayrıca dinler arası çekişmelere ve savaşlara sebep olmuştur. Kudüs Vaat edilmiş topraklar, Kutsal şehir,

İsrail’in büyük orta doğu projesini bilmeyeniz yoktur. Kaldı ki Yahudilerin inanışlarına göre vaat edilmiş topraklara sahip olan topluluk (millet, halk) cennet ehlindendir. Hal böyle olunca İsrail kurulduğu günden beri, Vatikanın ve Batılı ülkelerin de desteği ile bu topraklarda işgalci konumuna meşru zemin hazırlamak için her yolu mubah saymaktadır.

Irak savaşı, Suriye savaşı hep bu zemini hazırlamak içindi. Irak savaşından Işıd ve Daeş terör örgütünü kur, bu örgütlerle savaşmak ve mücadele etmek bahanesiyle orta doğuya gir, yetmedi Pkk’nın Suriye kolu olan Ypgve Pyd’ye tüm dünyanın önünde tırlar dolusu silah ve mühimmat yardımı yap, Sonra bu terör grupları üzerinden kirli oyununu devreye sok. Her fırsatta dillendiriyorum, dünyanın yeni savaş stratejisi terör gruplarıdır.

Buraya kadar her şey herkesin tahmin ettiği gibi…

Aklımın almadığı ise biz hangi ara savaş strateji uzmanı olduk. Hangi ara orta doğu alanında yüksek lisans yaptık. Hangi ara istihbarat gibi ucu aramayıp durum analizi yapmaya başladık.

Sosyal medya olsun, dost sohbetleri olsun, herkes bir öngörüde bulunuyor. Herkes durum analizi yapıp, kendince varsayımlar geliştiriyor. İyimser olan hiç kimse yok. Herkeste bir felaket tellallığı, herkesin ağzında savaş borusu, elinde savaş baltası. Bir durun ya Allah Aşkına bir durun.

Mademki her şeyi bu kadar iyi görüyorsun, Ortadoğu ve Kuzey Irak’taki resmi her yönüyle analiz ediyorsun, sonucu da savaşa bağlıyorsun.

Soruyorum ya sen bu savaşın neresinde yer alıyorsun. Hiç savaşa girecekmiş gibi durmuyorsun. Sosyal medya da yaptığın analizin iki dakika sonrası komik videolar paylaşıyorsun. Güzel üfürüyorsun da kardeşim el insaf, yazı yazdığın yer sosyal bir mecra, orada çocuklar var, gençler var. Kısacası insanlar var. Onlarda seni insan yerine koyup yazdıklarını doğru kabul edip endişeye kapılıyorlar.

Yazıktır yapma! Bildiklerini kendine sakla. Biliyorsan ehlince konuş alim sansınlar, Bilmiyorsan sus ta adam sansınlar. Milleti telaşeye verme. Farkında olmadan sende kirli oyunun bir parçası oluyorsun. Millete savaş nidaları atmak, korkutmaya çalışmak, kargaşaya misal vermek kimin işine geliyor bir düşün. Kime hizmet ettiğini.

Devletine, milletine, güvenlik güçlerine güvenmeyi öğren. Hani sen gördüğün ya da duyduğun birkaç şeyi kafanda tasarlayıp kurguluyorsun ya, Devletimize, güvenlik güçlerimize istihbarat anlamında senden daha fazla bilgi geliyor, aktarılıyor. Buna emin ol. Senden daha iyi gözlemledikleri de aşikâr.

Söylemeye çalıştığın şey dünyanın şımarık çocuğu İsrail ile orta doğunun bekâr annesi Kuzey Irak’ın birbirlerine karşı sevgi ve şefkat gösterişi yaptıkları ise bunun için derin analizlere süslü cümlelere gerek yok. Herkes en az senin kadar görüyor, durumu, Her şey aleni bir şekilde orta da.

Hoşça ve Dostça Kalın.