Bir yandan pırıl pırıl Ülkemiz ve şehrimiz için gelecek vaat eden bir gençlik yetişirken, diğer yandan sayıları azımsanmayacak kadar çok ve günden güne artan, birçoğumuzun görmezlikten geldiği, Uçucu ve uyuşturucu madde bağımlısı, kendilerine ve çevrelerine zarar verme ihtimali yüksek gençlerimiz yetişiyor.
Bunların birçoğu iyi kötü ayrımı yapamayacak küçücük çocuklar.
Hemen hemen hepimiz okul önlerinde, küçücük çocukların ellerinde içtikleri sigaralara şahit olmuşuzdur. Birçoğumuz - ilk önceleri oldukça masum görülebilecek yasal olmayan durumlar ileri ki yıllar için potansiyel bir tehlike - tehdit oluşturacağının farkında bile değiliz.
Burada ilk görev ailelere düşmektedir. Ebeveynler Çocuklarını, sokakta bekleyen tehlikeleri, çocuğun edinmiş olduğu çevresini ve arkadaşlarını ve her türlü olumsuz davranışlarını iyi analiz ederek, çocukla iletişimi koparmadan konuşarak bir an önce bu olumsuz koşul ve çevreden uzaklaştırmalıdırlar.
Bu önlemlere rağmen çocuk kötü arkadaşlıklar neticesine bağımlı hale gelmiş ise burada iş sadece ailelere değil, Devlete, Millete ve Sivil toplum kuruluşlarına düşmektedir.
En iyi yatırım insana yapılan yatırım olduğu düşüncesinden yola çıkılarak bu çocukların edinmiş oldukları bağımlılıklarından kurtarılarak, topluma kazandırılması gerekir.
Bunun içinde;
Mesela, şehrimiz Devlet Hastanesinde Bağımlılık Tedavisi ve rehabilitasyon yapılabilecek bir ünite kurulabilir.
Valiliğimizce veya Emniyet Müdürlüğümüzce uçucu ve uyuşturucu maddelere karşı aileleri bilgilendirme toplantıları yapılabilir.
Konuya ilişkin afişler bastırılabilir.
Okullarda öğretmenler tarafından öğrenciler bilgilendirilebilir. Vs. yapılmak istenildikten sonra yapılacak çok şey olabilir.
Şehrimizde birçok sivil toplum örgütü, yardım dernekleri olmasına rağmen bu konuya yaklaşım gösteren, el atan maalesef yok.
Herkes düz çiviyi duvara çakmaya çalışıyor, eğik çiviyi gören bile yok.
Geleceğin zalimleri, geçmişin mazlumlarından çıkar. Sözü bizlere bu sorunları ve bu çocuklarımızı görmezden geldiğimizde, onlar var oldukları gerçeğini yüzümüze her zaman vuracaklarını gösterir.
Elbette burada anlatmak istediğim sorunun bu çocukların kendisi olduğu değil, bu çocukların içinde bulundukları olumsuz koşullar.
Bütün çocukların damarlarındaki asil kanın zehirlenmediği, vatanına ve milletine hayırlı ve sağlıklı bir nesiller yetişmesi dileklerimle…
Hoşça ve DOSTÇA Kalın…