Şehrimiz edebi kültür anlamında çok büyük zenginliklere sahip olmasına karşın, gerek yeterli tanıtımın yapılmaması gerek, gereken önemin gösterilmemesinden dolayı şehrimizin bu yönünü kimse bilmemektedir. Geçen yıllarda şehrimizde çekilen ve şehrimizin edebiyatçılarının hayatını konula alan “Yedi Güzel Adam” isimli dizi TRT gibi köklü bir kuruluş tarafından izleyicilerin beğenisine sunuldu. Hoş oda reyting canavarına yenik düştü. Bu dizi ekranlara geldiğinde ne acı durumdur ki kendi şehrimizin insanının birçoğu, okullara caddelere verilen isimlerden kulak aşinası olduğu isimlerin bir döneme damgasını vuran edebiyatçı, yazar ve şair kimseler olduğunu öğrendi. Kısacası kendi tarihimize, kendi kültürümüze ne kadar yozlaştığımızı gösterdi bu dizi bize.
Ama şaşırmamak gerekir; Düşmana ilk kurşunu atarak kurtuluş hareketini başlatan Sütçü İmamın torunları olmamamıza rağmen, birçoğumuz Sütçü İmamın mezarının (Türbesi) yerini bilmiyoruz. Birçoğumuz “Bayraksız namaz kılınmaz” diyerek şehrimizin kaderini değiştiren Rıdvan Hoca’yı ismi verilen yer altı çarşısından tanıyoruz. Senem Ayşe’yi ve Yürükselim’i Mahallelere verilen isimlerinden.Çok acı dimi.Çünkü öğrenme, merak etme ve okuma alışkanlığımız maalesef ki yok. Şehrimiz yetkilileri de bu konuya gereken ihtimamı göstermeyince bir süre sonra kendi tarihimize yabancılaşıyoruz.
Şehrimiz Şairler Yazarlar şehri, halen edebiyatın ve yazmanın büyüsüne inanan birçok yazarımız, şairimiz kendi imkânlarıyla edebiyat dergileri, kendi imkânlarıyla edebi eserler çıkarmaya çalışıyor. Bu insanlara gerekli destek ve yardımda gösterilmemektedir. Bu gün şehrimizde yeterince Kültür Merkezi olmasına ve çoğu zamanda boş olmasına rağmen bu şair, yazar ve düşünürlerimiz halkımızla buluşturularak değerlendirilemiyor. Belediyelerimiz etkinliklerde bu insanlarımızı değerlendirmek yerine binlerce lira sarf ederek tanınmış şarkıcılar getirip halkın parasını çarçur ediyorlar. Hâlbuki bu insanlardan faydalanılsa hem hemşerilik duygularımız gelişecek, hem de bu insanların içindeki sanat kültür ve edebiyat aşkı daha perçinleşecek, hem de mali külfet en aza indirgenecek.
Ama yetkililerimiz yaptıkları her türlü hizmeti sadece yapmak için yaptıklarından sonrası için ne olacağı hususunda kimsenin en ufak bir fikri yok. Milyonlarca lira harcanarak yapılan Kültür Park neredeyse halen aktif olarak kullanılmamaktadır. Nimetlerinden yeterince faydalanılamamaktadır. Belki de halen içimizde gidip gezmeyenlerimiz bile vardır.Bu haliyle bir değerlendirme yapmak gerekirse, burası Belediye Pasajı olarak kullanıldığında bile bundan daha fazla getiri sağlıyordu. Belediyemiz en azından kira geliri elde ediyordu. Yazılmak istendikten sonra yazılacak şey çok.
Ama artık sahip çıkalım, Şehrimize, hemşerilik duygularımıza, tarihimize, kültürümüze, yazarlarımıza, şairlerimize, insanlarımıza…
Binlerce lira harcayıp yeni imkânlar yaratmak yerine elimizdeki imkânlarımızı son demine kadar kullanalım. Tarihe damga vuran şehrimiz insanları için bir yerlere isimlerini vermekten daha fazlasını yapabiliriz, diye düşünüyorum. Yoksa yanılıyor muyum? !!!
Hoşça ve Dostça KALIN…