Bu gün geldiğimiz safhada kral çıplak diye bağıran kralcıları görüyoruz. Çünkü en iyi senaryolar siyasette ve ülke gündemini belirleme de yazılıyor. Devir cilala parlat dönemi, bu gün bir şey ezberlettirilip idam sehpasına gönderilenler hep aynı şeyleri tekrarlıyor. Kral Çıplak…

Herkes buzdağının görünen kısmı ile ilgileniyor. Görünmeyen kısmı hep karanlık kalıyor. Mesela şehrimizin milletvekili sayısı kaç desem hemen sekiz dersiniz. Bu görünen tarafı ikişer adet danışman ve birer de sekreterleri etti mi sana yirmi dört. Sekizde milletvekili etti mi sana otuz iki. Birde diğer yöneticileri düşünün, kısaca şehrimize hizmet sunacak olan yönetim neredeyse sistemin yüzde yirmisini oluşturuyor.

Yüzde yirmilik yönetici kesimi, kalan yüzde seksenin ortak olan hizmet ve talebine cevap veremiyor. Sen buradan bir sesleniyorsun, sistemin dişlileri seni ezip geçiyor. Bir bakıyorsun ses ilgisi ve ilgilisi olmayan bir yerden muhatap olmamasına rağmen kendisini muhatap kabul eden bir kralcı tarafından geliyor. Kral çıplak.

Bize kitaba uyun çağrısı yapanlar, kendi çıkarları doğrultusunda her şeyi kitabına uydurmuşlar. Haktan hukuktan bahsedenler, en büyük haksızlığı ve hukuksuzluğu yapıyorlar ve hedef şaşırtmak için kralın sözleriyle mağdur edebiyatı yapıyorlar.

Kralın çıplak olduğunu ancak kralcılar ifade ediyor. Zira sen, zaten kralcılar yüzünden kralı hiç göremiyorsun bile. Halka hizmet Hakk’a hizmet düsturu ile yola çıktıklarını söyleyenler, yolda halkı unutup, her şeyi kendilerine hak olarak görmeye başlıyorlar.

Kadıdan öğrendikleri beş cümle ile gittikleri her yerde hak ve hukuk adına hükümler veriyorlar. Kadının sözüyle ahkâm kesenleri Kadıya da şikâyet edemezsin ki,

Herkes sivrisinek nasıl öldürülür dersi veriyor. Bataklığı gören ve gösteren yok. Ya sen sivrisinek nasıl öldürülür diye bana anlatma, biliyorsan sen öldür. Sen öldürürsen benim sivrisinek öldürmeyi öğrenmeme gerek kalmayacak zaten akıllım. Kısaca herkes çıplaksa, kral çıplak diye bağırmak niye. Herkes adamsa bu vermeye çalıştığın adamlık dersi kime…

Hocanın göle yoğurt mayaladığı gibi kralcılar da kendince, kendilerine kral mayası vurmaya çalışıyorlar. Çok şükür ki gölün maya tutmadığı gibi bu maya da tutmuyor da halk rahat bir nefes alıyor.

Bulunduğu konuma torpille geldiklerini unutup aranan vasıflara haiz olarak geldiklerini söyleyenler daha önceki yapmış oldukları görevleri de bırakmayıp ara vermişler. Aranan vasıflar var ve haiz olarak geldiysen önceki görevini niye bırakmadın dediğinde yine aynı haykırış, Kral çıplak.

Bütün kralcılar hep bir ağızdan aynı şeyleri haykırıyorlarsa, mutlaka arka tarafta bir şeyleri gizlemeye ve saklama çabası içerisindedirler. Aykırı çıkışlar yaparak düzlüğe çıkma derdinde oldukları gerçeğini de göstermiş oluyor. Aslında kral çıplak değil.Çünkü ortada bir kral yok.

Hoşça ve DOSTÇA kalın.