Sürekli yazıyoruz, çiziyoruz, şehrimizde gördüğümüz sorunları kalemimizin döndüğünce ifade etmeye çalışıyoruz. Bazen kızıyoruz, bazen eleştiriyoruz, Bazen ise alkışlıyoruz.
Peki, yazdığımız bu yazılar ne kadar dikkate alınıyor veya ilgilisinde bir etki tepki oluşturuyor mu? “Sanmam.”
Nereden biliyorsunuz diyeceksiniz.
Çünkü birçok yazar arkadaşımız aynı konuyu iki defa yazdığı oluyor.
Şehrimizdeki gördüğümüz, vatandaşlardan duyduğumuz aksaklıkları, sorunları, eksiklikleri kendimize emir telakki edip çözülmesi dileklerimizi de ekleyerek yazıyoruz. Fakat aradan geçen zaman içerisinde olumlu bir adım atılmaması, bizleri, vatandaş temennisiyle dile getirdiğimiz sorunların kulak arkası edildiği düşüncesine sevk ediyor. Buda bizim veya en azından benim içimdeki yazma şevkini kırıyor. Kör bir kuyuya bağırmak gibi bir şey bu…
Şehrimiz Büyükşehir olmasına rağmen biz hala yoldu, suydu, parktı vs. küçük sorunlarla uğraşıyoruz. Bir ay önce şehrimizde gözlemlediğim birkaç sorunu yazıp sizlerle paylaşmıştım. Maalesef ki bu gün bu sorunların halen devam etmesi şehrimizde yazılarımızın muhatap bulamadığının en açık göstergesidir.
Merakım ise şu;
Belediyelerimiz halen kendi içinde bir sistem oluşturamadı mı? Veya şuanda hangi işlerle meşguller.
Doğrudur; bazı sorunların çözülmesi çok ciddi bir çaba ve ciddi bir fizibilite gerektirebilir. Fakat çukurlar oluşan asfaltı yamamak o kadar da ciddi bir bürokrasi gerektirmese gerek. Zira artık sürücüler yollardaki çukurlara düşmemek için araçları neredeyse insanların üzerine sürmeye başladılar. Ayrıca bu sıkıntı ara sokaklarda değil, şehir merkezi ana caddelerinde…
Yani görülmemesi içten bile değil.
Kaldı ki dün birçok esnafımız sök yap anlayışı içerisinde idame ettirilmeye çalışılan hizmetlerden dolayı haklı tepkilerini ortaya koydular.
Sade bir vatandaş olarak soruyorum, Trabzon caddesi yayalaştırma çalışması olmuş mu? Yayalaştırılan cadde de insanlar karşıdan karşıya geçemiyor.
Bir dost meclisinde bir arkadaş Merkez belediyelerinin (Onikişubat-Dulkadiroğlu) Belediye Seçimlerinde en az birini başka bir siyasi partinin kazanması hizmet konusunda bir tetikleyici güç oluşturabileceğini söylemişti. Bende yüzde altmış küsurlarla gelen belediye başkanlarının hizmet açısından tetikleyici bir güce ihtiyacının olmadığını, aldıkları oyların belediye başkanlarında azim perçinleyeceğini söylemiştim.
Belki de çok erken söylenmiş bir söz olacak ama hayal kırıklığına uğradığımı da belirtmeden geçemeyeceğim.
Umarım alacakları kararları ivedilikle işleme koyarlar ve bahsettiğim sorunları çözüme kavuştururlar da beni de utandırırlar. Zira ben şehrimizi diğer komşu illerimizle kıyasladığımda yeterince utanıyorum.
Hoşça ve DOSTÇA Kalın…