Bugun...
Bizi izleyin:


CİHAD ENES GÖK


Facebookta Paylaş









Adaletin Kalemi
Tarih: 21-08-2020 01:53:00 Güncelleme: 25-08-2020 15:44:00


Merhaba sevgili okurlar; hepinize güzel bir gün diliyorum. Bugün cuma ve hafta sonu tatiline hazırlık yapıyoruz. Ağustos ayı milletimizin tarihinde çok önemli olaylar yaşanmış zaferler ve hüzünler bir arada olmuştur. Sakarya Meydan Muharebesi’nin başlangıcı, çetin bir mücadele ile Başkomutanlık Meydan Muharebesi Zaferleri milletimizin tarihine altın harflerle kazınırken 17 Ağustos 1999 tarihinde gerçekleşen Gölcük Depremi ile de milletçe üzüldüğümüz ve acısını her gün hissettiğimiz tarihi olaylardan biridir. Deprem konusunu bugün ele almamın özelliği ise 17 Ağustos’un yıldönümü geçse bile deprem konusunun her zaman canlılığını korumak istememden kaynaklanmaktadır.

            Deprem 17 Ağustos 1999 tarihinde 7,5-7,6 şiddetlerinde yerin 17 km altında saat 03:02’de merkez üssü Kocaeli’nin Gölcük ilçesinde olan yaklaşık bir dakika boyunca şiddetini göstermiş bir depremdir. Resmi olan sonuçlara göre 17.480 vatandaşımız vefat etmiş, 23.781 vatandaşımız yaralanmış, 285.211 ev ile 42.902 iş yeri hasar görmüştür. Gayri resmi bilgilere göre 50.000 vatandaşımız vefat etmiş, 100.000 vatandaşımız yaralanmış ve hasarlı evlerden dolayı da yaklaşık 600.000 vatandaşımız ise evsiz kalmıştır. Olayın boyutları kısaca bu şekilde gözler önüne serildiğinde durumun vahameti açıktır. Ülkemizin en önemli sanayi kentinde bu depremin gerçekleşmiş olması ekonomik faaliyetleri de oldukça olumsuz etkilemiştir.

            Ben de bu depremi yaşayan ve doğrudan etkilenen birisiyim. İstanbul’da doğmuştum. Ailemin işi gereği İstanbul’da ikamet etmekteydik. 1999 yılında 6 yaşındaydım. Uyuyordum. Yaşamış olduğumuz apartmanda bir anda gürültüler ortaya çıktı. Gecenin vaktinde herkes ellerinde fenerlerle aşağıya doğru telaşlı bir şekilde koşuyorlardı. Ailem de aynı telaşla dışarıya çıkmıştı. Gecenin o saatlerinde çok üşümüştüm. Halbuki mevsimlerden yazdı.Üşümekten dişlerim titremişti. Hiç kimse evine çıkamıyordu. Hatırladığım kadarıyla bizim apartmanın önü boş bir tarlaydı. Herkes oraya çadır kurmaya başlamıştı. Seyyar elektrik kabloları, televizyon üniteleri çekmişlerdi. Ailecek biz de çadır kurmuştuk. Hatta çadır kurmadan önce kaldırımlara annem yatakları sererdi, ben de uyurdum. Bütün apartman neredeyse kaldırımlarda yatıp kalktık. Tabi ben çocuk aklıyla dışarıda kalmayı çok sevmiştim. Çadır hayatı hoşuma gidiyordu. Ben tehlikenin ne kadar büyük olduğunu anlayamamıştım. Çok kötü bir depremdi. Babamla birlikte İstanbul’da gezerken dolmuştan enkaz yığınlarını gördüm. Annemin ellerinde su bidonlarıyla belediyenin su tanker aracının önünde kuyruğa girdiğini hatırlıyorum. Ben bir çocuk olarak yaşadıklarımın ancak bu kadarını hatırlayabildim.

            Tabi depremden sonra sorumluların cezalandırılması kamu davaları açılmış ama bir çoğu zamanaşımı engeline takıldıklarından dolayı cezalandırılamamışlar. Müteahhitlere karşı 2100 dava açılmış ve bu 2100 davanın çok az bir kısmında sonuç elde edilebilmiştir. İnsanlar sevdiklerini bir anda kaybettiklerinden dolayı ağır travmalar yaşadılar. Ne yaşadıklarına ne de öldüklerine dair haber alamayan insanlar gaiplik kararı için mahkemelere başvurdular. Bu davaların etkileri depremin üzerinden 21 yıl geçmesine rağmen hala devam etmektedir. Ben geçen yılda olan yıldönümünde BBC Türkçe’nin bu konudaki röportajını izlemiştim. Çok güzel bir video. Herkesin izlemesini tavsiye ederim. İnsanların gözlerinde hala o korku ve heyecan var. Özellikle Gölcük’te yaşayan insanlar adeta denize küsmüşler ama birtakım umutlu insanların yapmış olduğu faaliyetler sayesinde yeniden bir şeyler yapmaya başlamışlar. Ben geçen yıl Kocaeli’ne gitmiştim. Gölcük’ü de gördüm. Evlerdeki kat sayısı oldukça dikkat çekiciydi. En fazla 4 veya 5 katlı yerler. Öyle büyük binalar görmemiştim.

            17 Ağustos 1999 depreminden sonra da ülkemizin çeşitli yerlerinde depremler olmuştur. 2011 yılında Van’da gerçekleşen deprem de çok büyük bir sonuçları olmuştur. Yanılmıyorsam aynı yıllarda da Japonya’da olan deprem tsunamiye dönmüş ve ülkenin en büyük radyoaktif merkezinde ciddi hasarlara neden olmuştur. 2019 tarihinde İstanbul’da yanılmıyorsam 5.8 civarında bir deprem olmuştu. Depremden sonra iletişim sorunları oluşmuştu. En yakın tarihte ise 20 Ocak 2020 tarihinde merkez üssü Elazığ’ın Sivrice ilçesinde olan ve 6,8 şiddetinde bir deprem meydana gelmiştir. Bu deprem 41 vatandaşımız hayatını kaybetmiştir. Bu depremi Kahramanmaraş’ta hissettik. Ben depremin gerçekleştiği saatlerde bürodaydım. Çok az bir işim vardı. İşimi halledip evime gidecektim. Ayağımın altından bir şeylerin kaydığını fark edip yukarıdaki lambanın sallandığını görünce deprem olduğunu anladım ve olanca bir hızla dışarı çıktım. Ben dışarı çıkarken asansörle aşağıya inen birilerini fark ettim. Aşağıya inince asansörün kapılarını bizzat elimle açtım. Çok şaşırmıştım. Deprem sırasında asansörle aşağıya inmeleri gerçekten beni şaşırtmıştı. Kendilerine sordum ve onlardan aldığım yanıt; “Ayaklarım ağrıyor. Aşağıya yürüyerek inemem.” şeklindeydi. O gün gerçekleşen depremde yanılmıyorsam Kahramanmaraş’ta 32 vatandaşımız yaralanmış. Bu yaralanmalar ne yazık ki insanlarımızın bilinçsizliğinden kaynaklanmaktadır. Aslında Kahramanmaraş Jeoloji ilmine göre birinci dereceden yani en tehlikeli fay hattının üzerinde olan bir şehirdir. Devletin bu konuda önlem alması doğruyken biz vatandaşlar olarak da deprem anında neler yapabileceğimizin eğitimini almalıyız. Bütün dünya şu anda covid-19 salgını ile mücadele ederken bizim hem salgınla hem de depreme karşı hazırlıklı olmamız gerekiyor. Kahramanmaraş’ta mevcut olan yapıların ne kadarı sağlam, Kahramanmaraş’ın sağlam yerleri nelerde bulunuyor, Doğu Anadolu Fay Hattı’nın hareketleri incelenerek depreme hazırlık yapılmalı, diğer yandan da Kahramanmaraş’ta yaşayan biz insanların da bilinçlendirilmesi gerekmektedir. Doğu Anadolu Fay hattı gerçekten çok hareketli. 2020 yılından bu yana Elazığ-Malatya-Adıyaman hattında çeşitli büyüklüklerde depremler oldu. Kahramanmaraş’ta aylar öncesinden bir tatbikat yapıldı ama yapılan bir tatbikat kesinlikle yetmez. Eğitim özellikle şart. İnşallah deprem olmaz ama varsayalım ki deprem oldu. AFAD bize ne tavsiyelerde bulunuyor? Kahramanmaraş’ta toplanma alanları var mı? Kahramanmaraş’taki mevcut olan bina ve yapıların yüzde kaçı sağlam? Kahramanmaraş’ın jeolojik yapısı nasıldır? Kahramanmaraş’ta bilinen deprem tarihçesi nedir? Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi’nin bu konuda yaptığı bilimsel faaliyetleri var mı, varsa araştırma sonuçları bize neyi göstermektedir? Kahramanmaraş’ta mevcut olan özel veya kamu hastanelerimizin durumu nasıl? Eğer deprem olursa, inşallah deprem olmaz ama tedbirli olmakta yarar var, hastanelerden faydalanma biçimi nasıl olmalı? En temel ihtiyaçlarımızdan biri olan su ve elektrik şebekelerimizin dayanıklılığı nasıldır? Şehirde mevcut diğer alt yapıların durumu nasıldır? Ne yapacağız? Hayatta nasıl kalacağız? Deprem öncesinde ve deprem sonrasında hareket tarzımız nasıl olmalıdır? Hangi acil telefon numaralarını arayacağız? İlk yardım nedir? Hayat üçgeni nasıl yapılır? Kısacası deprem anında ve deprem tehlikesi yaşandıktan sonra hayatta nasıl kalacağımızı öğrenmeliyiz. Sayın İçişleri Bakanının bu konu ile ilgili olarak Kahramanmaraş’a gelmesi de son derece anlamlıdır. Deprem konusu Kahramanmaraş için önemlidir.

            Her ne kadar yıldönümü geçmiş olsa bile 17 Ağustos Gölcük depreminde olmak üzere bütün doğal afetlerden vefat etmiş olan bütün vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yararlanmış olan vatandaşlarımıza da acil şifalar dilerim. Allah bütün doğal afetlerden, kazalardan ve belalardan hem ülkemizi hem de milletimizi korusun.



Bu yazı 6891 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
FOTO GALERİ
  • Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Otobüsleri Güzergahları
    Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Otobüsleri Güzergahları
  • Atatürk
    Atatürk
  • Fantastik
    Fantastik
  • Yurdum İnsanı
    Yurdum İnsanı
  • Bebişler
    Bebişler
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
  • ÇAKICI REİS SON KLİP www maraskenthaber com
    ÇAKICI REİS SON KLİP www maraskenthaber com
  • Amerikalı Çocuklar Türk Yemeklerini Tadıyor!
    Amerikalı Çocuklar Türk Yemeklerini Tadıyor!
  • Leğenin İçindeki Gorilin Profesyonellere Taş Çıkartan Dans Performansı
    Leğenin İçindeki Gorilin Profesyonellere Taş Çıkartan Dans Performansı
  • Avrupa'nın En Uzun Bacasına Tırmanan Çiftin Akıllara Durgunluk Veren Macerası
    Avrupa'nın En Uzun Bacasına Tırmanan Çiftin Akıllara Durgunluk Veren Macerası
  • Kütür Kütür Bambu Ağacı Yiyen Panda
    Kütür Kütür Bambu Ağacı Yiyen Panda
  • Pixar Filmlerinin 1984'ten Günümüze Evrimi
     Pixar Filmlerinin 1984'ten Günümüze Evrimi
VİDEO GALERİ
YUKARI