Bugun...
Bizi izleyin:


CİHAD ENES GÖK


Facebookta Paylaş









ERTUĞRUL FIRKATEYNİ ANISINA UZAKDOĞU PENCERESİ
Tarih: 16-09-2020 00:51:00 Güncelleme: 16-09-2020 16:30:00


Merhaba sevgili okurlar; bu hafta sizlere bambaşka bir konuyu ele alacağız. Konumuz Uzakdoğu yani Asya kıtasının doğu yakası. Türk Milleti’nin anavatanı Orta Asya olup Oğuzlar Anadolu’ya gelmişler ve burayı yurt edinmişler. Tarihin ilk Türk Devleti Büyük Hun Devleti olup milletimizle ilgili ilk bilgileri Çinlilerden öğreniyoruz. Sonra Göktürk Devleti kurulmuş olup Göktürklerin yıkılmasından sonra da Orta Asya’da değişik Türk devletleri ortaya çıkmış ve bu arada Müslümanlar Orta Asya’da ilerleyişi sürdürmekteydiler. Bizim milletimiz Çinliler ile siyasi ilişkilerini kurarken aynı zamanda Koreliler ve diğer milletler de ilişki içerisindeydiler.

            İlk Türk Devletleri Orta Asya’da ortaya çıkmış ve bu devlerin çoğu da Uzakdoğu’ya yakındır. Anlatmış olduğum tarihler MS. 5. ve 6. yüzyıllara aittir. Çinliler yüzyıllar boyu süren siyasal karmaşayı Sui Hanedanı bitirmiş ve siyasi birliği büyük ölçüde sağlamıştır. Sui Hanedanı zamanında hüküm süren Birinci Göktürk İmparatorluğunu ve onun etrafındaki devletleri egemenliği altına almak için savaşları başlatmıştır. Suilerin kendi içindeki çekişmeleri sonucu Tang Hanedanı kurulmuş ve bu hanedanlık Çin tarihine damgasını vurmuştur. Göktürkler ve Göktürklerden sonra kurulan Uygurlar, Tang Hanedanına deyim yerindeyse kök söktürmüşlerdir. Kore tarihinde de üç imparatorluk devri vardı. Kore yarımadasının kuzeyinde Goguryeo İmparatorluğu vardı. Tanglar bu imparatorluğu ortadan kaldırmak için Göktürkler ile işbirliği yapmışlar ve Göktürk ordusundan faydalanmışlardır. Tang Hanedanı; Göktürk Devletini yıkmış, Orta Asya’da gücü eline almaya başlamış, istila etmiştir. Aradan geçen elli yıllık dönemden sonra İkinci Göktürk Devleti kurulmuş ve Orta Asya yeniden Türk egemenliğine geçmiştir. Bu dönemde de Göktürkler, Tang Hanedanını sıkıştırmak için Kore’de bir devlet olan Balhae ile işbirliği yapmışlar ve Çinlilere zor zamanlar geçirtmişlerdir.

            Göktürkler yıkılmış ve Orta Asya’da siyasi bir boşluk oluşmuştu. Doğuda Çinliler, batıda Müslümanlar Orta Asya’da ilerleyişlerini sürdürüyorlardı. Türkler adeta sıkışmışlardı. Bu durumda Çinliler ile Müslümanların Orta Asya için mücadele etmeleri kaçınılmazdı. Tarihimizin en önemli olaylarından bir olan Talas Savaşı’nda Türkler, Müslümanlar ile birlikte Çinlilere karşı savaşmış ve Orta Asya’daki Çin istilasına son vermişlerdi. Türkler bu savaştan sonra kitleler halinde İslam dinine giriyorlar ve batıya doğru göç ediyorlardı. Müslüman Oğuz Türkleri 1071 yılında Malazgirt Meydan Muharebesi ile Anadolu’ya yerleşmişler. 751 yılından sonra asırlar geçmiş ve Türkler, Uzakdoğu ile ilişkisini kopartmamışlardı. Uzakdoğu’da çok sık bir şekilde etkileşim olamasa da Osmanlı devrinde yaşayan seyyahlar Çin’i keşfe çıkmışlardı. Çinli seyyahlarda Osmanlı İmparatorluğu'nu keşfediyordu. Defterdar Seyfi Çelebi Uzakdoğu ve Türkistan seyahatnamesini yazmıştı. Ayrıca Adil Hikmet Bey’in kaleminden çıkmış olan Asya’da Beş Türk adlı eseriyle de Orta Asya’da var olan Müslüman Türk toplulukların, Çarlık Rusyasına ve zamanın Qing Hanedanı altında olan Doğu Türkistanlılara bağımsızlık için yardım ediyordu. Bu beş milliyetçi idealist Türk, koskoca Taklamakan Çölünü bin bir türlü zorluklarla geçmişlerdi. Adil Hikmet Bey'in bu anılarını herkesin okuması lazım.

Giriş kısmı uzun sürdü. Bunu bu kadar anlatmamın nedeni milletimizin Batı ile geçmişi olduğu Doğu ile de ilişkileri vardır. Bugün Ertuğrul Fırkateyni askerlerinin şehitlik yoluna yürümelerinin üzerinden 130 yıl geçti. Hem Ertuğrul Fırkateyni hem de Türk- Japon ilişkileri üzerinde de kısaca durmuş oluruz. 

1850’den sonra Japonya’da Tokugawa Şogunluğu yıkılmış ve Japon İmparator’u Meiji ülkenin siyasi birliğini tek başına ele almıştı. İmparator Meiji, Japonya’nın Batılılar gibi modernleşmesini istiyordu. Bu yüzden Japonya’nın her yerini imara vermiş, askeri teknolojide büyük yol kat edilmiştir. Japonya büyük ekonomisi ve büyük askeri gücüyle Uzakdoğu’da adeta güneş gibi parlıyordu. Bu gelişme Osmanlı’nın da dikkatini çekmişti. Rusya’nın zulmünden bıkan Tatar Türkleri de Mançurya’dan Kore’ye ve Japonya’ya göç ediyorlardı. Tokyo’da kültürel açıdan büyük bir şekilde örgütlenme olmuştu. İşte devrin padişahı II.Abdulhamid, Uzakdoğu’da parlayan bu ülke ile ilişkilerini geliştirmek için bir sefer düzenlemeye karar verdi. Gemi bin bir türlü zahmetle hazırlanır. 54 subay ve 553 er ile sefere hazır olup Ertuğrul Fırkateyni yola çıkmaya hazırdı. Ertuğrul Fırkateyninin yol güzergahı incelendiğinde hep Müslüman coğrafyalardan geçmektedir. Bunun nedeni Osmanlı Padişahı ve aynı zamanda İslam Halifesi olan II.Abdulhamid’in Müslüman olan diğer ülkelerle iletişim haline geçmek istemesiydi. Ertuğrul Fırkateyni, Japonya yolculuğu sırasında İstanbul ile sürekli iletişim halinde kalındı. Oradaki limanlarda konaklandı ve Müslüman milletler ile iletişim haline geçildi. Mirliva Osman Paşa komutasında gemi 11 ay sonra 7 Haziran 1890’da Yokohama Limanı’na geldi. Japon İmparatoru Meiji, Türk donanmasını oldukça güzel karşılamış, çok nezaketli bir şekilde Türk donanmasını ağırlanmışlardır. Diğer Türk askerileri ise Japonların ilgisine mazhar olmuşlardı.

Elimizdeki hatıra belgelerine göre Mirliva Osman Bey gururlu bir komutandı. Belli bir süre boyunca misafirliğin yeterli olduğunu düşündü ve yeniden anavatana dönme kararı aldı. Japon Deniz Kuvvetleri, o günlerde tayfunun çok kuvvetli olduğunu ve biraz daha beklemelerini tavsiye etmiş ama geri dönüş kararı alınmıştır. Zaten Ertuğrul Fırkateyni bin bir güçlükle Japonya’ya gelmişti. Geminin tayfuna dayanması imkansızdı. Yine öyle oldu. Maalesef Ertuğrul Fırkateyni şiddetli tayfuna dayanamamış ve Japonya’nın Oshima Adası açıklarında elim kazayı geçirdi. Gemi tayfunda parçalanmıştı. Gemi komutanı Mirliva Osman Bey şehit olmuştu. 607 askerden sadece 69 kişi kurtulabilmişti. Geri kalanı şehit olmuştu. Oshima Adasındaki Japonlar yaralı Türk askerlerine çok iyi ilgilenmişlerdi. Burada şehitlerimizi temsilen bir anıt mevcuttur. Hatta kazadan 60 yıl sonra Kore Savaşı’na giden Türk askerleri Oshima’dan geçerken buradaki şehitlerimize saygı duruşunda bulunulmuştu.

Japonya ile ilişkilerimiz bu şekilde başlamıştı. Tokyo’da yaşayan Tatar Türkleri kültürel açıdan iyi bir şekilde organize olmuşlardı. 1938 yılında Tokyo’da cami inşa edilmişti. Osmanlı Türk üslubundaki bu cami Japonya’da Türk Milletinin kültürünü temsil eden en önemli kültürel öğe olmuştu.

Ben de Asya’ya olan ilgimden dolayı Erciyes Üniversitesi Japon Dili ve Edebiyatı bölümünü kazanmıştım. Bir ara Japonca çalışmıştım. Ural-Altay dil ailesine mensup olduğumuzdan dolayı mantıki açıdan öğrenilmesi kolay. Kanji sistemi çok zordu. Japon tarihi ilginç olaylarla doludur. Doğru bildiğimiz yanlışlar da var. Şu anda teknoloji devi bir ülke. Türkiye’nin Japonya ile ilişkisini daha da çok geliştirmesi gerekir. Özellikle Japon üniversitelerde var olan teknolojiyi ülkemize getirip beyin göçünü durdurmalıyız. Harika doğası, ilginç tarihi ile Japonya her zaman meraklı kaşiflerin ilgisini cezbedecektir. Ertuğrul Fırkateyni şehitlerini bir kez daha saygıyla anıyorum. Ruhları şad olsun.



Bu yazı 10356 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
FOTO GALERİ
  • Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Otobüsleri Güzergahları
    Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Otobüsleri Güzergahları
  • Atatürk
    Atatürk
  • Fantastik
    Fantastik
  • Yurdum İnsanı
    Yurdum İnsanı
  • Bebişler
    Bebişler
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
  • ÇAKICI REİS SON KLİP www maraskenthaber com
    ÇAKICI REİS SON KLİP www maraskenthaber com
  • Amerikalı Çocuklar Türk Yemeklerini Tadıyor!
    Amerikalı Çocuklar Türk Yemeklerini Tadıyor!
  • Leğenin İçindeki Gorilin Profesyonellere Taş Çıkartan Dans Performansı
    Leğenin İçindeki Gorilin Profesyonellere Taş Çıkartan Dans Performansı
  • Avrupa'nın En Uzun Bacasına Tırmanan Çiftin Akıllara Durgunluk Veren Macerası
    Avrupa'nın En Uzun Bacasına Tırmanan Çiftin Akıllara Durgunluk Veren Macerası
  • Kütür Kütür Bambu Ağacı Yiyen Panda
    Kütür Kütür Bambu Ağacı Yiyen Panda
  • Pixar Filmlerinin 1984'ten Günümüze Evrimi
     Pixar Filmlerinin 1984'ten Günümüze Evrimi
VİDEO GALERİ
YUKARI