Teknoloji ve İsraf
Günümüzde teknoloji kullanımı gerçekten vazgeçilmez hale gelmiştir. Çevremize baktığımızda teknolojik cihazların girmediği hiçbir yerin kalmamış olduğunu görürüz. Evlerden tutun da en büyük işletmelere kadar neredeyse her yere.
Ancak ülkemizdeki durumu biraz incelediğimizde kullanılan bu cihazların daha ömrünü tamamlamadan hurdalıklarda veya depolarda yerlerini aldıklarını maalesef görüyoruz. Bu durum kamuda, özel sektörde ve ev kullanımında maalesef değişmiyor. Toplum olarak bir üst model çıktığında hemen o modeli edinmek için çaba ve bütçe sarf ediyoruz. Bu o hale geldi ki neredeyse toplum bunu yapmak konusunda kendini mecbur hisseder duruma geldi.
Diğer yandan “en iyisi!” olsun mantığı ile işimizi görecek bir cihaz yerine en üst model cihazlara rağbet ettiğimizi görüyoruz.
30 yılı aşkın bir süredir bu sektörün içerisindeyim. Bütün çevremdeki insanların cihaz almaya çalıştıklarında gördüğüm temayül piyasadaki en üst modele yönlendiklerini görmekteyiz. Bu konu ile ilgili en üst modeli değil de işine yarayacak, işini görecek bir cihazı almaları konusunda telkinde bulunsanız da nafile.
Yurt dışındaki uygulamalara baktığımızda bunun tam tersini görüyoruz. Alınan bir cihaz ekonomik ömrünün sonuna kadar, ya da iş gördüğü müddetçe kullanılmaya devam ediliyor. Cihaz alım kararları verilirken en üst model cihaz değil de o işi ekonomik ömrü boyunca yürütebilecek, hizmet verebilecek cihazları tercih ediyorlar. En önemlisi iş gördüğü müddetçe yenileme kararı almadıkları görülüyor.
Ülkemizde herhangi bir markanın yeni model telefonu bile çıksa önceki modelin hala kullanılabilmesi mümkün iken; sadece yeni model kullanımı için yenisi alınıyor.
Ancak düşünülmesi gereken şey bunların büyük çoğunluğunun ithal olduğudur. Ülke olarak düşündüğümüzde boş yere dışarı giden ülke kaynakları söz konusu olmaktadır. Diğer yandan kendi bütçemizden de yine boş yere kaynak kullanmaktayız.
Bu hem ülke kaynaklarının israfı hem de kendi bütçemizin israfı anlamına gelmiyor mu ?
Saygılarımla;